T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2018/7306 2019/6557 05.11.2019 |
İlgili Kanun / Madde
5510 S. SSGSK/32 |
|||
|
|||||
ÖZETİ Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Müteveffa sigortalı …nin 746 gün 4/1-a, 143 gün 4/1-b olmak üzere 889 gün prim ödeme gün sayısı bulunduğu, davacının müteveffa sigortalının 720 günlük askerlik süresinin 30 gününü borçlandığı, borçlanma bedelini 408.- TL olarak 14.09.2015 tarihinde ödediği, borçlanılan 30 gün hizmet süresine eklenerek 919 gün hizmete ulaşıldığı, davacının eşinin 03.08.2010 günü vefat ettiği anlaşılmaktadır. Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Davacı murisinin ölüm tarihi olan 03.08.2010 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları" başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının murisi …nin her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olması karşısında davacının askerlik borçlanması ile birlikte ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. |
|||||
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
A)Davacı İstemi:
Davacı, mütevvefa eşinin askerlik borçlanması sonrası, ölüm tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Davanın kabulü ile talep tarihinden itibaren aylık bağlanmasına karar vermiştir.
İstinaf Başvurusu;
SGK vekili; tüm borçlanmalar hariç miras bırakanın 900 gün primi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince " … davacının murisinin 5510 sayılı Yasa'nın 4/a kapsamında her türlü borçlanma süresi hariç 5 yıllık sigortalılık süresini doldurduğu ve 900 gün prim ödeme koşulunun gerçekleştiği; aynı yasanın 32/II-a maddesinde ''her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,'' ifadesine yer verilerek virgül konulduktan sonra ''toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalı'' ifadesine yer verilmiş olması nedeniyle her türlü borçlanma süresinin hariç tutulması durumunun sadece ve yalnızca 5 yıldan beri sigortalı olma koşulu için geçerli olduğu, maddedeki noktalama işaretlerinin kullanıldığı yer ve yasanın ruhu göz önünde bulundurulduğunda, Kurum işleminin hatalı olduğu " gerekçesiyle "davalı Kurumun istinaf isteminin esastan reddine" karar verilmiştir.
E)Temyiz:
SGK Vekili ; tüm borçlanmalar hariç miras bırakanın 900 gün primi bulunmadığı gerekçesiyle temyiz yoluna başvurumuştur
Davacı Vekili; ölüm tarihi itibariyle maaş bağlanmasını talep ettikleri, yerel mahkeme kararını istinaf etseler de değerlendirmeye alınmadığı gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, SGK'nın temyizine gelince;
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Müteveffa sigortalı …nin 746 gün 4/1-a, 143 gün 4/1-b olmak üzere 889 gün prim ödeme gün sayısı bulunduğu, davacının müteveffa sigortalının 720 günlük askerlik süresinin 30 gününü borçlandığı, borçlanma bedelini 408.- TL olarak 14.09.2015 tarihinde ödediği, borçlanılan 30 gün hizmet süresine eklenerek 919 gün hizmete ulaşıldığı, davacının eşinin 03.08.2010 günü vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır.
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 03.08.2010 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir.
5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları" başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, davacının murisi …nin her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olması karşısında davacının askerlik borçlanması ile birlikte ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine
05/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.