İlgili Kanun/md:
Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2021/3
İlgili Kanun / Madde
6356 S. STK/18
6098 S. TBK/117
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No. 2020/8731
Karar No. 2021/5946
Tarihi: 11/03/2021
SENDİKA AİDAT ALACAĞI
DAVA DİLEKÇESİNDE FAİZ İSTENİL–DİĞİNDE KISMİ ISLAH DİLEKÇESİNDE FAİZ İSTENMESE DE DAVA DİLEKÇESİNDE İSTEMİN KISMİ ISLAHI DA KAPSADIĞI
SENDİKA AİDAT ALACAĞINDA FAİZ BAŞLANGICI
TEMERRÜT
ÖZETİ 6356 sayılı Kanun'un 18. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.” Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca İşletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür
Öncelikle belirtmek gerekir ki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24/05/2019 tarih, 2017/8 esas, 2019/3 karar sayılı kararı ile “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceğine” karar verildiğinden, somut uyuşmazlıkta dava dilekçesindeki faiz talebine istinaden kısmi ıslahla artırılan tutar bakımından da faize hükmedilmesi gerekmektedir.
Toplu iş sözleşmelerinde, üyelik ve dayanışma aidat bedellerinin sendikaya ödenme tarihi düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmelidir. Buna mukabil, anılan konuya ilişkin bir düzenleme yok ise, hüküm altına alınan tutara faizin yürütülmesi için, sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise, dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ile davalı Artuklu Belediye Başkanlığı vekillerince istenilmesi davalı Artuklu Belediye Başkanlığı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı Artuklu Belediye Başkanlığı adına vekili Avukat Abdulkadir Duyan ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına vekili avukat Muhammet Aydın geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi G. Yılmaz tarafından düzenlenen rapor sunuldu eksik klasörler getirtildikten ve harç eksikliği ikmal edildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Mardin Belediyesinin müvekkili sendikanın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili sendikaya üye olan işçilerin sendika tüzüğüne göre sendikaya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin işçilerden kestiği aidatları bu güne kadar müvekkiline ödemediğini, ödeme tarihinin kanunda ve taraflar arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırıldığını, Mardin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/546 esas sayılı davasında 2007 Mart ayına kadar olan aidatların tahsil edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500.000,00 TL aidat alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, Artuklu Belediye Başkanlığı yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 500.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte, 166.878,00 TL'nin ise faizsiz olarak davalı Artuklu Belediye Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili ile davalı Artuklu Belediye Başkanlığı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 18. maddesi ile mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesi kapsamında, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
6356 sayılı Kanun'un 18. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.” Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca İşletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.”
Mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre ise “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.” Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.”
Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir.
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
1-Yargıtay (kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 28/09/2015 tarihli bozma ilâmı ile somut olayda husumetin Artuklu Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiği karara bağlanmış ise de, “Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu” kararı gözden kaçırıldığından bozma ilâmında maddi hata bulunduğu görülmüştür.
Belirtmek gerekir ki Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarih ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarih ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usûli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı kararından dönmesi mümkündür.
Bu açıklamalara göre somut olayda husumetin kime yöneltilmesi gerektiği hususu değerlendirilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta davacı sendika ile Mardin Belediye Başkanlığı arasında toplu iş sözleşmeleri imzalanmış, davacı sendika tarafından da bu kapsamda üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili talep edilmiştir.
6360 sayılı Kanun’un “Büyükşehir belediyesi kurulması ve sınırlarının belirlenmesi” başlıklı 1 inci maddesinin ilk üç fıkrasına göre;
“(1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
(2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır…”
6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre ise “Bu Kanundaki devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulur. Bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabilir.” Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir. Devir işlemi ilk mahalli idareler genel seçimi itibarıyla uygulamaya konulur.”
Belirtilen düzenlemeler karşısında, Mardin Belediyesinin aynı adla Mardin Büyükşehir Belediyesine dönüştürülerek tüzel kişiliğinin son bulduğu, Mardin Belediyesinin borçlarından kimin sorumlu olduğunun belirlenmesi noktasında ise 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince de devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararı doğrultusunda işlem yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Mardin ili devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonunun 12/08/2014 tarihli kararı ile de Mardin Belediyesinin davacı Belediye İş Sendikasına olan borçları Mardin Büyükşehir Belediyesine devredilmiştir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre, somut uyuşmazlıkta Artuklu Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmeli, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden ise işin esası değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Anılan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulması isabetsizdir.
2-Kabule göre de; hüküm altına alınan aidat alacaklarından 500.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile 166.878,00 TL’nin ise faizsiz olarak tahsiline karar verilmesi de doğru değildir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24/05/2019 tarih, 2017/8 esas, 2019/3 karar sayılı kararı ile “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceğine” karar verildiğinden, somut uyuşmazlıkta dava dilekçesindeki faiz talebine istinaden kısmi ıslahla artırılan tutar bakımından da faize hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu noktada hüküm altına alınan alacaklara hangi tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği hususu değerlendirilmelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesinin birinci fıkrasına göre “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer”. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de “Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur”. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi de aynı niteliktedir.
Toplu iş sözleşmelerinde, üyelik ve dayanışma aidat bedellerinin sendikaya ödenme tarihi düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmelidir. Buna mukabil, anılan konuya ilişkin bir düzenleme yok ise, hüküm altına alınan tutara faizin yürütülmesi için, sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise, dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde yer alan aidat bedellerinin ödenmesine ilişkin düzenlemelerde, üyelik ve dayanışma aidatlarının ödenmesi gereken belirli vade öngörülmüştür. Diğer taraftan belediye tarafından da işçi ücretlerinden her aya ilişkin aidat kesintilerinin gerçekleştirildiği görülmektedir.
Bu itibarla mahkemece, hüküm altına alınan aidat alacaklarına, toplu iş sözleşmelerinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda her aya ilişkin tutarlara her ay belirlenecek tarihler itibariyle faiz işletilmesine karar verilmesi ve bu hususların hüküm fıkrasında açık olarak belirtilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı Artuklu Belediye Başkanlığı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
2212